Güncel Başlıklar

17 Aralık 2008 Çarşamba

TÜBİTAK’tan roketin bile delemediği zırh

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), roketlere karşı üstün koruyuculu “kompozit zırh” geliştirdi.

Yerli kaynaklarla roketlerin yarattığı tahribatı engelleyen üstün koruyuculu kompozit zırh geliştiren TÜBİTAK, zırhın suikast silahlarına karşı geliştirilmiş bir modelini Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün kabul ve tören salonunun pencere ve duvarlarına uyguladı. Dünyada çok az ülkenin sahip olduğu bu teknolojiyle kaplanan platformlar, roketlerin yarattığı tahribattan etkilenmiyor.

Malzeme Enstitüsünün 15 yıldır “kompozit zırh” teknolojisi geliştirme çalışmalarını 35 kişilik mühendis ekiple sürdürdüğünü anlatan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tarık Baykara, ekibin hammaddelerin geliştirilmesi ile bunların entegre ve zırh haline getirilmesi ile tasarım, test, geliştirme, modelleme ve simülasyon çalışmaları yaptığını belirtti.

Enstitünün, Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) özel destekleriyle savunma sanayi alanındaki çalışmalarına son üç yıldır yoğun şekilde devam ettiğini kaydeden Baykara, kamu ve özel sektör ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin korumaya yönelik ihtiyaç duyduğu teknolojileri üreterek uygulamaya dönük ürünler çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

Enstitüde geliştirilen kompozit zırhların, insan hayatını, ağır muharebe tanklarının da aralarında bulunduğu zırhlı araçlar, hava ve deniz savaş platformlarını korumak üzere özel olarak tasarlandığını belirten Baykara, “Bu zırhlar, silahların etkisini neredeyse sıfırlıyor” diye konuştu.

Baykara, dünyada çok az ülkenin kompozit zırh teknolojisine sahip olduğunu ifade ederek, bu teknolojinin “milli olması” gerektiğini vurguladı.

TÜBİTAK’ın yerli mühendislerinin geliştirdiği ilk kompozit zırhların 7.62 mm ve 9mm’lik tabanca ile 12.7, 14.5, 20 mm’lik kinetik enerjili mühimmata karşı etkili olduğunu anlatan Baykara, “Çok temel ve klasik özellikler içeren bu teknoloji, artık hiç bir şekilde başka bir ülkenin bağımlılığına gerek duyulmadan TÜBİTAK laboratuvarlarında yapılabiliyor” diye konuştu.

Baykara, bu uygulamanın özellikle güvenlik güçlerinin şehir içinde yaşanacak olası bir çatışmada korunması amacıyla geliştirildiğini kaydetti.

Hiç yorum yok: